Dünyayı dişi kuş yapar
"8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Anneler Günü'nden, Babalar Günü'nden ya da Sevgililer Günü'nden farklı bir gündür. Kadınların hakları için gerçekleştirdikleri büyük bir direnişin yıldönümüdür. Yani kadınlara çiçek alınacak, onlara bir 'hoşluk' yapılacak gün değildir. Birbirimize her gün çiçek alalım, hep hoşluk yapalım, o ayrı bir şey ama 8 Mart'ın, tıpkı 1 Mayıs gibi, bir mücadele günü olduğunu unutmayalım. Nasıl unutacağız ki? Daha önümüzde mücadele edecek bu kadar sorun varken, unutamayız. Kadın katliamlarını durduramadık hâlâ... Taciz ve tecavüz her yerde devam ediyor. Kadınların yoksulluğu ve güvencesizliği gittikçe büyüyor. Yeni muhafazakârlık kadınlara yeni kapatma mekanizmaları geliştiriyor. Tüketim ilişkilerinde kadının nesneleşmesi durdurulamıyor. Şiddet iklimi, erkek kültürünü kışkırtıyor ve bundan en çok kadınlar mağdur oluyor. Kadın bedeni üzerinden iktidar mücadeleleri sürüyor. Siyasette, toplumsal yaşamda kadınların gerçekten özne olabilmeleri ve toplumsal demokrasinin gelişmesi için daha yürünecek çok yol var. Bu 8 Mart'ta biz kadınlar, savaşa, yoksulluğa, sosyal güvensizliğe, şiddete, tacize ve tecavüze 'Hayır,' diyeceğiz. Hediye değil, taleplerimize kulak verilsin istiyoruz. Ben her şeye rağmen umutsuz değilim. Çünkü Türkiye'de kadın hareketi, önemli kazanımlar elde etti. En önemlisi de bugün ülke gündemini belirleyebilen, taleplerini gündemleştirebilen etkin bir toplumsal güç haline geldi. Feminist bakış açısı yaygınlaştı, düşünsel, politik, sosyal önemli alanlar yarattı. Bunların içinde olmak, kadın dayanışmasının her geçen gün geliştiğini görmek bana mutluluk veriyor... Gelecekte 8 Mart'ı sahici bir şenliğe dönüştüreceğiz... Buna bütün kalbimle inanıyorum."Pınar SELEK (SOSYOLOG - AMARGİ KADIN KOOPERATİFİ KURUCUSU).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder